Oy Kullanmanın Caiz Olduğu Görüşünde Olanlara Bazı Sorular
Oy kullanmanın caiz olduğuna dair günümüzde büyük bir çoğunluk ittifak halindedir. Bunun caiz olduğunu söyleyenler de ehven-i şer, davetin maslahatı vb. ifadeleri kullanarak bunu kısmen açıklama yoluna gitmekteler. Ancak birçoğunun yeterince açıklamadığı veya bazılarının hiç değinmediği bazı sorular da var ki onlardan bazılarını aşağıda maddeler halinde yazdım. Bu yazıyı, soruları okuyanlara ön yargıdan uzak bir şekilde bunlara cevap vermelerini bekliyorum…
1. Oy kullanmak bütün yönleriyle düşünüldüğünde ne anlama gelmektedir?
2. Oy kullanmanın sonucunda seçilen ve parlamentoda yerini alan milletvekilleri’nin görevleri nelerdir?
3. Oy kullanılarak seçilen ve iktidara gelen herhangi bir parti iktidarda olduğu süre boyunca örneğin; Amerika, İsrail, Rusya, İran vb. devletler ile müslümanların aleyhine olacak şekilde anlaşmalar yaptığı zaman buna oy kullanarak o partiyi destekleyen kişilerde ortak olurlar mı?
Gene seçilen parti; parlamentodan çıkan çoğunluğun kararına göre resmi olarak genelevlerin açılmasına müsaade edip zina’yı serbest bırakarak meşrulaştırdığı zaman helal ve haram koyma yetkisi milletvekillerine vermiş olmaz mı?
4. NATO’nun isteği doğrultusunda Afganistan’daki İslami Hareketlerin bitirilmesi için askeri destek gönderilmesi, bu askeri birlik bizzat orada çatışmaya girmese bile oradaki İslami hareketlerle savaş halinde olan Amerikan destekli Hamid Karzai’nin ordusunu askeri olarak eğitse ve bazen de bizzat onlarla birlikte çatışmaya girse orada akıtılan müslüman kanlarından oy kullananlar sorumlu mudur? Çünkü parlamentoda yer alan iktidar partisine ait milletvekillerinin çoğunluğuna göre bu kararlar alınmış ve uygulamaya konulmuştur.
5. Parlamentoda halkın seçmiş olduğu vekiller, bazen Kur’an ve Sünnette açıkca belirtilmiş olan bazı konularda Kur’an ve Sünnete zıt kanunlar çıkarmaktadırlar. Bunu yaparak teşri hakkını kendilerinde görmüş olmuyorlar mı?
6. Parlamentoya girerken bazı küfür ideolojileri’ne bağlı kalınacağına dair yemin edilmektedir. Bildiğimiz kadarıyla ikrah hali müstesna küfür sözünü -şaka yoluyla olsa dahi- söylediği zaman kâfir olur. Ve bunda zahire bakılır çünkü niyetleri bilemeyiz. Bu durumda ikrah altında kalma gibi zorlama ile yapılan bir fiil de olmadığı için kişi burada takiyye yaptığını söylese veya o şekilde başkaları tarafından yorumlansa bile bu o kişiyi mazur gösterir mi?
7. Allah’ın hükümlerinin hakim olması için bu niyetle parlamentoya girilir çünkü amaç İslam’ın gelmesidir bu ise böylelikle yavaş yavaş olur görüşünde olanlar; bu görüşü benimseyen bazı ülkelerdeki hareketlerin bu amaçla demokrasiyi bir araç olarak kullandıklarını ancak bunun sonucunda iktidara gelecek oyu alsalar bile emperyalist haçlı devletler tarafından onlara bu hak tanınmayıp katliamlarla veya çeşitli planlarla onların bitirilmek için çalışılmasına dair onlara karşı yapılanları nasıl anlıyorlar? Örnek vermek gerekirse; Cezayir de yıllar önce İslami Selamet Cephesi’nin Fransa’nın kendilerini kabullenememesinden dolayı seçimlere katılması ve bunun sonucunda iktidara gelecek oyu almasına rağmen Fransa’nın buna müsaade etmeyip Cezayir de katliam yapması…Filistin de Hamas’ın 2006′da seçimlere girmesi Mahmud Abbas’dan çok daha fazla oyu alıp seçimleri kazanmasına rağmen, İsrail’in bunu kabul etmemesi ve Hamas’ın iktidarda olmasını istemeyerek çeşitli katliamlarda bulunması ve onun yerine seçimleri kazanamayan Mahmud Abbas’ı görev başına getirip Filistin’in Devlet Başkanı olarak onu tanıması…Çok yakın bir zamanda Mısır da İhvan-ı Müslimin Hareketinin demokrasiyi araç olarak kullanıp seçimlere katılarak iktidara gelmesi ancak daha 1 yıl bile geçmeden Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin Batı’lı Devletler tarafından yapılan bir darbe ile düşürülmesi ve binlerce insanın kurşuna dizilmesi, şu sıralarda ise İhvan silahlı bir direniş göstermediği halde üst düzey üyelerinden 529 kişiye idam cezasının verilmiş olması…Türkiye deki örneği ise Erbakan’ın koasliyon yaparak iktidara gelmiş olmasına rağmen Batılı Ülkelerin onun yaptığı bazı çalışmalardan rahatsızlık duyarak yaptırmış oldukları 28 Şubat darbesi ile kendisini ve partisini iktidardan düşürmeleri…
Anlatmaya çalıştığım demokrasiyi araç olarak kullanarak parlamentoya girip bu yolla Şeriatı getiren ve bu şekilde devam eden bir ülke var mıdır? Bu şekilde bir yol benimsenerek iktidara gelinse bile Batı’lı Devletler bunu kabulleniyorlar mı yada müdahale etmeden izin veriyorlar mı?
Müslümanlara açıktan düşmanlık besleyen bir parti geleceğine müslümanlar’a bazı alanlarda karışmayıp onlara serbestlik tanıyan bir parti gelsin görüşünde olanlardan yukarıdaki sorulara cevap vermelerini bekliyorum…
Oy kullanmanın caiz olduğu görüşünde olanlara bu soruları sorduğum için bu görüşü benimseyenler beni çeşitli yollarla suçlayıp bu sorulara cevap vermek yerine edep ve ahlak dışı sözlerle, ilmi delillerden uzak bir şekilde açıklama yapma yoluna gitmesinler, böyle bir tutum sergilemek yakışık almayan, seviyesiz bir tutumdur.
Yunus Dinçkan / Ümmet-i İslâm
